Sembolik düşünme nedir örnek ?

Koray

New member
Sembolik Düşünme Nedir? Farklı Yaklaşımlar ve Tartışmaya Açık Bir Bakış

Selam arkadaşlar,

Bugün biraz derinlere inelim mi? Sembolik düşünme, aslında hayatımızın her anında var ama belki de çoğumuz bunun farkında değiliz. Düşüncelerimizi semboller aracılığıyla ifade ederken, birçok farklı bakış açısı ortaya çıkabiliyor. Özellikle erkeklerin ve kadınların sembolik düşünmeyi nasıl ele aldığı üzerine düşündüm ve bu konu üzerinden forumda biraz sohbet etmek istiyorum. Kim bilir, belki de çok ilginç farklı bakış açıları çıkar!

Sembolik Düşünme: Tanım ve Genel Yaklaşım

Sembolik düşünme, soyut düşünceleri ve fikirleri semboller, dil, resimler veya diğer işaretler aracılığıyla ifade etme yeteneğidir. Bu tür düşünme, sadece mantıklı bir şekilde çözüm bulma değil, aynı zamanda çevremizdeki dünyayı anlamlandırmamıza da yardımcı olur. İnsanlar sembolik düşünme sayesinde dil, kültür ve toplumsal yapıları oluşturabilir. Yani düşünme, sadece içerik değil, şekil de alır. Dil, sembolizmin en güçlü aracıdır; her kelime, her işaret bir sembol olarak düşünülür.

Erkekler ve Sembolik Düşünme: Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşım

Erkeklerin sembolik düşünmeye genellikle daha objektif ve analitik bir bakış açısıyla yaklaştığı söylenebilir. Bu bakış açısı, düşüncelerinin doğruluğunu test edebilme ve somut sonuçlar elde etme amacını güder. Örneğin, erkekler sembolik düşünmeyi daha çok problemlere yönelik çözüm odaklı kullanabilirler. Bir sembol, matematiksel bir ifade veya teknik bir çözüm olarak düşünülebilir. Örneğin bir mühendis, sembolik düşünmeyi bir formül ya da bir planlama şeması olarak kullanabilir.

Bu yaklaşımda sembolizm, daha çok mantıksal ve gerçekçi temellere dayanır. Erkekler genellikle soyut kavramları somutlaştırmaya eğilimlidir. Bu, sembolik düşünmeyi, mantıklı, kesin ve ölçülebilir sonuçlar almayı amaçlayan bir düşünme biçimine dönüştürür. Örneğin, bilgisayar programcıları için semboller (kodlar) tamamen matematiksel ve belirli bir amacı gerçekleştiren işaretlerdir.

Peki, bu bakış açısının toplumsal hayatta ne gibi etkileri olabilir? Sembolizmin daha analitik bir biçimde kullanılması, bazen duygusal ve toplumsal boyutları göz ardı edebilir. Bu da, bir probleme yalnızca çözüm odaklı yaklaşan, duygusal ya da toplumsal yanları görmeyen bir yaklaşımı doğurabilir.

Kadınlar ve Sembolik Düşünme: Duygusal ve Toplumsal Etkiler Üzerinden Bir Yaklaşım

Kadınların sembolik düşünmeye yaklaşımı daha çok duygusal ve toplumsal bağlamda şekillenebilir. Özellikle kadınlar, semboller aracılığıyla duygusal ifadeleri ve toplumsal ilişkileri daha çok ön plana çıkarabilirler. Bu, sembolizmin sadece soyut düşüncelerle sınırlı olmadığı, aynı zamanda insanların ruh halini, sosyal bağları ve toplumsal değerleri de içine alan bir anlam dünyasını kapsadığı bir perspektife dönüşür.

Kadınlar sembolik düşünmeyi, insan ilişkilerini anlatan bir dil olarak kullanabilirler. Örneğin, bir kadın bir ilişkisini anlatırken sembollerle dolu anlatımlar kullanabilir. Bu semboller, duygusal ve toplumsal bağlamda anlam taşır. Bir renk, bir çiçek ya da bir kelime, belirli bir durumu, hissiyatı veya toplumsal rolü ifade edebilir.

Ayrıca, kadınlar toplumsal normları ve kültürel sembolleri daha fazla sorgulama eğilimindedir. Toplumda kadınların sembolik anlam taşıyan öğelere, rollerine veya kimliklerine dair yaratılan imgelerle çok daha fazla yüzleşirler. Bu yüzden sembolik düşünme, toplumsal cinsiyet rolleri ve kadın hakları gibi meselelerle de iç içe geçebilir. Örneğin, kadınlar tarih boyunca semboller aracılığıyla bir tür kimlik arayışı yapmışlardır; bu da sembolizmi sosyal ve kültürel anlamda anlamlandırma biçimlerini etkilemiştir.

Farklı Yaklaşımlar: Erkek ve Kadın Perspektiflerinin Karşılaştırılması

Burada ilginç bir soruya geliyoruz: Erkeklerin daha objektif ve analitik bir bakış açısıyla sembolizme yaklaşmasının dezavantajı, duygusal ve toplumsal boyutları gözden kaçırmak olabilir mi? Öte yandan, kadınların sembolizme duygu ve toplumsal bağlamda yaklaşmasının ise, bazen daha soyut ve belirsiz bir düşünme biçimine yol açabileceği söylenebilir mi?

Kadınların toplumsal ve kültürel sembollerle bağ kurma biçimi, bazen sembolizmin çok kişisel ve duygusal olmasına neden olabilir. Erkeklerse bu sembollerle daha çok işlevsel bir bağ kurar. Ancak bu iki yaklaşım da birbirini tamamlayıcı olabilir. Örneğin, duygusal bir bağlamda bir sembolü anlamak, onun derinliğine inmek; analitik bir yaklaşım ise sembolün nasıl işlediğini, ne işe yaradığını daha iyi çözümleyebilir.

Sembolik düşünme, soyut düşüncelerle birlikte, duygusal, toplumsal ve kültürel anlamları da barındırır. Bir sembol, sadece bir imge değil, aynı zamanda toplumsal yapılar, kimlikler, ilişkiler ve değerler ile de bağlantılıdır.

Soru: Sembolik Düşünme İki Farklı Perspektife Göre Nasıl Farklı Anlamlar Taşır?

Arkadaşlar, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Erkeklerin sembolizme yaklaşımı, daha mantıklı ve veri odaklı olmalarıyla toplumsal ilişkilerde eksik kalabilir mi? Kadınların sembolizmle daha duygusal bir bağ kurmaları, toplumsal etkileri daha fazla göz önünde bulundurduklarında, sembolik düşünmenin toplumsal yönlerini güçlü bir şekilde anlamamıza yardımcı olabilir mi? Bu iki bakış açısını nasıl dengeleyebiliriz?

Fikirlerinizi duymak için sabırsızlanıyorum!