Çarpıtarak ne demek?
Bir tarafa doğru eğmek, eğriltmek, çarpık duruma getirmek: Boynunu çarpıtıyor (Mahmut Yesâri). Hiç heyecanlanmadan sâdece dudağını çarpıtarak tabancasını ateşledi ve Yunanlı'yı devirdi (Bekir Büyükarkın). 2. mec. Gerçek anlamından saptırmak.Kubbealtı Lugatılugatim.comhttp://www.lugatim.com › çarpıtmaklugatim.comhttp://www.lugatim.com › çarpıtmak
Bir tarafa doğru eğmek, eğriltmek, çarpık duruma getirmek: Boynunu çarpıtıyor (Mahmut Yesâri). Hiç heyecanlanmadan sâdece dudağını çarpıtarak tabancasını ateşledi ve Yunanlı'yı devirdi (Bekir Büyükarkın). 2. mec. Gerçek anlamından saptırmak.Kubbealtı Lugatılugatim.comhttp://www.lugatim.com › çarpıtmaklugatim.comhttp://www.lugatim.com › çarpıtmak